HERKESE MERHABA!


Amacım; bu kız bize ne anlatmış diye merak edip bakmanız. O kadar... Çünkü herşeye çok kafa yoruyorum. Huyum bu! Çok kolay mutlu oluyorum, çok kolay korkuyorum, çok kolay heyecanlanıyorum, herşeyi çabucak hissediyorum. Sohbete bayılıyorum. Sanmayın ki yalnızım konuşamıyorum da buraya yazıyorum. Aksine düşüncelerimi daha çok insanla paylaşmak istiyorum. Bu yüzden yazıyorum. Aklıma gelen herşey üzerine yazacağım.















13 Ekim 2010 Çarşamba

SINAV

 Dün gece çok güzel (ilginç) bir film seyrettim. Çati'nin her akşam yaptığı gibi seyrime sunduğu, bazen kaprislerimle bunu nereden buldun diye söylendiğim, ama genelde çok beğendiğim filmlerden biriydi. Filmin orjinal adı: EXAM yani SINAV. Bütün film tek bir mekanda geçiyor.
 Alfred Hitchcock'un da meşhur  ROPE-İP filmi vardır. Belki seyretmişsinizdir. Tek bir mekanda geçer ve hatta motorrr denmiş ve ara vermeden çekilmiştir. Senaryo, kurgu vs. açısından benzerlik yok tabii...
 Sekiz tane yetenekli aday çok güçlü ve gizemli bir şirketin son elemesine katılmak  ve basit bir soruya cevap vermek için penceresiz bir odaya girerler. 80 dakikaları vardır. Konu bu... Anlatılmak istenen ve verilen derin mesajlar var tabii. Tıpkı THE EXPERIMENT-DENEY de Adrien Brody nin ve Forest Whitaker in süper oyunculuklarıyla vermek istedikleri mesaj gibi. (İnsanların doğdukları andan itibaren yaşadıkları olayların, hayatın onlar üzerinde kurguladığı düzenin; insanın karakterinde yarattığı farklılıklar ve yıllarca su yüzeyine çıkmamak için direnmiş, bulduğu ilk fırsatta da dışarı fırlarcasına çıkan psikolojik durumlar. Malesef herkesin bir şekilde içinde bulunduğu bu psikonörotik durumların çevreye etkileri:))
 İnsanlar; zekice yazılmış senaryolarla tek bir mekanda, az masraf ile çok güzel filmler yapabiliyorlar. Yapılabiliyor yani! Hani! Para yok, destek yok, o yok, bu yok diyerek bazı gerekçelere sırtını dayamış, ayağa kalkmak için de illaki kolundan tutup çekilmek isteyenlere sarfediyorum bu cümleleri.
 Bir film daha seyretmiştim... Şuan hatırlamaya çalışıyorum adını... Hah! STUCK. Biraz kanlı sahneleri vardı, ama filmin geçtiği (neredeyse) tek mekanın yaşattığı çoklu heyecan gayet güzeldi ve vurgulamak istediğim konuya çok uyan bir filmdi. Bu açıdan tavsiye ediyorum. Yoksa; Aman bugün stresten iyice gerildim, evime de geldim, uzanayım da bir film seyredip rahatlayayım dediğiniz noktada başka alternatifleri değerlendirin derim...Ha! Benim gibi yanındakinin kolunu çimdikleyerek, kulaklarını tıkayarak, gözlerini kapayarak ısrarla seyrederim, stresimi de böyle atarım derseniz o başka!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder